Cuma, Eylül 15, 2006

KADINLAR

Kadinlar
gittiklerinde arkalarında daha büyük
boşluklar bırakırlar.
Onlar bir gün çekip gittiklerinde, peşlerinde “yetim-öksüz” kalan
çok olur
Mutfaktaki dolap, perdeler, kavanozun içindeki eski düğmeler,
özenle saklanmış küçülmüş giysiler,, dolap diplerindeki
kurdeleler…
Sabah karanlığında mutfaktan gelen tıkırtılar susar, yetim
kalmıştır tabaklar.Bir kadın gittiğinde hep suyu unutulur saksıların.
Sık sık boynunu büker “sarıkız”.
O teki kalmış eski bardağın anlamını bilen olmaz
Değerini kimse anlayamaz krom hac tasının.
Balkon artık sessizdir
Koridor kimsesiz.
Bir kadın gittiğinde…
Bir kadın gittiğinde ne çok kişi gider aslında;
Bir ağır işçi, bir temizlikçi, bir bakıcı,
bir bahçıvan, bir muhasebeci…
Bir anne gider…
Bir dost…
Bir arkadaş…
Bir sevgili…
Ne çok kişi yok olur bir kadın gittiğinde.
Hep böyle olur; bir kadın gittiğinde;
övgüler,
uyarılar,
yakınmalar,
dualar
yetim kalır.
Kapı eşiğindeki “Dikkat et…” duyulmaz,
annesi gitmiştir “geç kalma”nın.
Kadınlar,
arkalarında büyük boşluklar bırakarak giderler.
Bir kadın gittiğinde pek çok kişi gitmiştir aslında
Ve bir kadın gittiğinde
pek çok “yetim” bırakmıştır arkasında...

bir arkadasimin blogunda okudum benim bloguma girenlerinde okumasini istedim.
cunku öyle bir siir ki gercek hayati gercekleri yansitiyor...
sizcede oyle degil mi???

Hiç yorum yok: